{ "title": "Kaplumbağa Özellikleri", "image": "https://www.kaplumbaga.gen.tr/images/kaplumbaga-ozellikleri.jpg", "date": "19.01.2024 15:07:01", "author": "Muradiye", "article": [ { "article": "
Kaplumbağa, Testudines takımını oluşturan çok sert ve kemiksi bir yapı içinde yaşarlar ve ağır yürüyüşlü, dört ayaklı, sürüngen hayvanlardır. Kaplumbağalar omurgalı hayvanlardır. Halk arasında tosbağa olarak da adlandırılmaktadır. Genellikle kaplumbağalar yavaş hareket ettikleri ve sırtlarındaki kabuklarından dolayı zaman zaman hikâye ve fıkralara konu olmuşlardır.

Hareketleri yönünden ne kadar ağır ve telaşsız hayvanlarsa onların tarih boyunca gelişimi de yavaş olmuştur. Kaplumbağaların gelişimi de öteki sürüngenlerle beraber Mezozoik'in ilk dönemi olan Trias çağında olmuştur. Kaplumbağalar memeli hayvanlar, kuşlar, timsahlar ve yılanlardan önce dünyada var oluğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. 200 milyon gibi bir sürede kaplumbağaların yapısında önemli bir değişiklik olmamıştır. Kaplumbağalar dünyada nesli tükenmeyen en eski hayvanlardandır. Açlığa çok dayanıklıdır. Uzun ömürlü olup ortalama 100-150 yıl kadar yaşarlar. En uzun süre yaşayan sürüngenler sınıfındadır.

Kaplumbağalar sık sık ölümsü bir uykuya dalar. Yaşadığı çevrenin iklimine göre sıcaklık düşmeye başlayınca iyice uyuşmaya başlar. Kaplumbağaların bir kısmı kış uykusuna yatarken bir kısmı da kış uykusuna yatmadan yaşamını devam ettirmektedir. Bol güneşli kuru topraklarda kendilerine toprak altında bir delik kazarak kışı orada geçirirler. Deniz kaplumbağaların da ise çukur kazılacak bir yerde kendilerini denizin derinliklerine bırakıp yaz mevsiminin sıcak günlerinin gelmesini beklerler.

Kaplumbağalar yaşadıkları yere ve bölgeye göre vücut yapıları aynı gibi görünse de bazı değişiklikler mevcuttur. Dünyada Antartika kıtası haricinde diğer bütün kıtalar da kaplumbağa yaşamaktadır. Amerika Kıta'sında yaşayan kaplumbağalarla Avrupa, Asya, Avustralya ve Afrika kıtalarındaki yaşayan kaplumbağaların özellikleri birbirinden farklıdır. Günümüzde nesli devam etmekte olan yaklaşık 250 tür kaplumbağa türü vardır. Kaplumbağaların başı vücutlarına göre oldukça küçüktür. Ağızları bir kuşun gagasına benzemektedir. Kaplumbağalar dili kısa ve yumuşaktır. Dişlerin yerini sert ve kesici yapıda boynuzsu bir tabaka almıştır. Kaplumbağalar bu yapıyla besinlerini yakalar ve parçalarlar. Görme ve koku alma duyuları oldukça gelişmiştir.

Kaplumbağaların ayaklarının ucunda beşer tane parmakları vardır. Karada ve bataklıklarda yaşayan kaplumbağalarda parmaklar hareketlidir. Parmak uçlarındaki tırnaklar sert ve kıvrıktır. Bataklıklarda yaşayan kaplumbağalarda parmaklar birbirleriyle bir zar aracılığıyla birleşmiş küreğe benzer bir şekil almıştır. Bunlarda arka ayak parmaklarının sayısı dört tanedir. Deniz kaplumbağaların da parmaklar bitişiktir. Bu nedenle parmaklar tek başına hareketsiz olurlar. Soğuğa çok dayanıklı oldukları bilinen deniz kaplumbağalarının buzulların altında bile yüzdüğü görülmüştür.

Kaplumbağalar yumurtlama yolu ile ürerler. Dişi kaplumbağalar yaz mevsiminde yumurtlar ve yumurtalar yuvarlak şekildedir. Dişi kaplumbağalar nemli topraklarda arka ayakları ile açtığı bir çukurun içine bırakırlar. Daha sonra da yabancı hayvanlar ve insanlar almasın diye üzerini toprak ile örterler. Yaklaşık iki ay dolmadan yavru kaplumbağalar yumurtadan çıkarlar ve kendi kendilerine beslenirler.
" } ] }